| Rahman, Rahim ALLAH adına! |
75. KIYAME / 1Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Hayır!
Kasem ederim, kıyamet yevmine! | لَٓا اُقْسِمُ بِيَوْمِ الْقِيٰمَةِۙ | .1 | 1 |
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
uksimu Kök: K:SMKelime: kasmFiil, İF'AL Kalıbı, 1.nci, Tekil, Geniş Zaman
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
yevmil Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
kıyâmeti. Kök: K:VMKelime: kıyametİsim, Dişil Kök Anlam: Bir işe başlamak.
Pazar kurmak. Müşteri ile anlaşmak.
Doğru, dik, ayakta. Dürüst. İsabetli.
Boyu düzgün ve güzel. Kelime Anlam: Ayakta durmak. Ayağa kalkmak. Dikilme. Ayaklanmak.
İsyan. Karşı koyma, direnme.
Ölümden sonra tekrar dirilmek. Başında durma, yönetme. Bir işe başlamak, devam etmek.
Satılan bir mal hakkında müşteri ile anlaşıp kararlaşma. Canlanmak. Kıyamet günü manasına da gelir.
Namazın iftitah tekbiriyle rüku arasındaki, kainatta ki varlıkların uzay boşluğunda ki duruşlarının düzenlendiği, bununla beraber kıraat yapılan ayakta durma kısmı.
✦✦ İnsanın bir çırpıda ayağa kalkmasıdır. Sonuna hâ harfi ilave edilerek onun aniden meydana geleceğine dikkat çekilmiştir.
Dünyanın yıkılıp harab olması. Her şeyin mahvolması. Dünyanın sonu ve mahşer meydanına bütün insanların dirilip toplanacağı zaman. Mc: Büyük bela. Fazla sıkıntı. | | | | |
Diğer Meal: Kıyamet gününe yemin ederim.
|
75. KIYAME / 2Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Hayır!
Kasem ederim, levm eden nefse! | وَلَٓا اُقْسِمُ بِالنَّفْسِ اللَّوَّامَةِ | .2 | 2 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
uksimu Kök: K:SMKelime: kasmFiil, İF'AL Kalıbı, 1.nci, Tekil, Geniş Zaman
bin Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
nefsil Kök: NFSKelime: nefsİsim, Dişil, Tekil Kelime Anlam: Can, kişi, kendi, öz varlık. Bir şeyin zatı olan, kendisi. Göz. Şehvet ve gadabın mebdei olan kuvve-i nefsaniye. Fıtri meyil, bedenin hissi istekleri. Ruh, hayat, asıl. Maya. Hamiyet. Dişil (semai müennes) kavramdır.
levvâmeti. Kök: LVMKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: (Kusurlarından dolayı kendini) kınayan nefse de yemin ederim (ki diriltilip hesaba çekileceksiniz).
|
75. KIYAME / 3Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | İnsan, kemiklerini cem edemeyeceğimizi mi hesab ediyor!? | اَيَحْسَبُ الْاِنْسَانُ اَلَّنْ نَجْمَعَ عِظَامَهُۜ | .3 | 3 |
e Kök: soruKelime: eKelime Anlam:
yahsebul Kök: HSBKelime: hasebeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
insânu Kök: eNSKelime: insanİsim, Eril Kelime Anlam: Yetkili ve sahib temsilcinin, beşer yaşantıdaki adı.
e Kök: soruKelime: eKelime Anlam:
llen Kök: harfKelime: lenKelime Anlam: Şimdiki zaman fiilinin başına gelere olumsuz gelecek zaman anlamı verir. (…-mayacak). İngilizce’deki (will not) anlamındadır.
necmea Kök: CMA:Kelime: cemeaFiil, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman
izamehu. Kök: A:Z:MKelime: azmİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: | | | | |
Diğer Meal: İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanır?
|
75. KIYAME / 4Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Bilakis!
Benanelerini bile sevva etmeye kadiriz. | بَلٰى قَادِر۪ينَ عَلٰٓى اَنْ نُسَوِّيَ بَنَانَهُ | .4 | 4 |
belâ Kök: harfKelime: belKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Bilakis. Olumsuz soruya olumlu cevap anlamında evet demektir. / Vazgeçme bildirir. “öyle değil böyle”, “fakat”, “hiç olmazsa”, “bilakis” gibi manalar verdirir. / Kendinden önce bir emir veya olumlu hüküm gelmişse, o emri veya hükmü kaldırır, gelmemiş gibi yapar.
kâdirîne Kök: K:DRKelime: kadirİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Bir işi yapmaya gücü yeten. Mukaddir. Muktedir. Kudreti mutlak olan ve her hususa muktedir olan.
El Kadir : Muhakkak becermek. Muktedirde becermiş olmak. Kudret. Kudret sâhibi ve herşeye kudreti yeten. Nihayetsiz kudret sahibi.
alâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
en Kök: harfKelime: enKelime Anlam: Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.
nusevviye Kök: SVYKelime: sevvaFiil, TEF'İL Kalıbı, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Seviye. Seviyeleme. Seviyelendiren, düzelten. Doğruya götüren.
benanehu. Kök: BNNKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Evet bizim, onun parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter.
|
75. KIYAME / 5Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Bilakis!
İnsan, kendi emamına facir olmayı irade eder. | بَلْ يُر۪يدُ الْاِنْسَانُ لِيَفْجُرَ اَمَامَهُۚ | .5 | 5 |
bel Kök: harfKelime: belKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Bilakis. Olumsuz soruya olumlu cevap anlamında evet demektir. / Vazgeçme bildirir. “öyle değil böyle”, “fakat”, “hiç olmazsa”, “bilakis” gibi manalar verdirir. / Kendinden önce bir emir veya olumlu hüküm gelmişse, o emri veya hükmü kaldırır, gelmemiş gibi yapar.
yurîdul Kök: RVDKelime: iradeFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: İstek, arzu, talep. Dilemek. Emir. Ferman. Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.
insânu Kök: eNSKelime: insanİsim, Eril Kelime Anlam: Yetkili ve sahib temsilcinin, beşer yaşantıdaki adı.
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
yefcure Kök: FCRKelime: fecrFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Çatlama, yarılma. (Su) Akma. (Tanyeri) Ağarma. Bir şeyi genişçe ikiye ayırmak. Günah işlemek. Fücur ve fısk işlemek. Yalan söylemek. İsyan ve muhalefet eylemek. Haktan sapmak. Meyletmek. Söğmek. Bühtan eylemek.
emâmehu. Kök: eMMKelime: emamİsim, Zaman Zarfı Kelime Anlam: | | | | |
Diğer Meal: Fakat insan önünü (geleceğini, kıyameti) yalanlamak ister.
|
75. KIYAME / 6Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Sual eder:
"Kıyamet yevmi ne zaman?" | يَسْـَٔلُ اَيَّانَ يَوْمُ الْقِيٰمَةِۜ | .6 | 6 |
yes'elu Kök: SeLKelime: seeleFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Dilenci. Fakir. Soran. İsteyen. Akan, seyelan eden.
eyyâne Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
yevmul Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
kıyâmeti. Kök: K:VMKelime: kıyametİsim, Dişil Kök Anlam: Bir işe başlamak.
Pazar kurmak. Müşteri ile anlaşmak.
Doğru, dik, ayakta. Dürüst. İsabetli.
Boyu düzgün ve güzel. Kelime Anlam: Ayakta durmak. Ayağa kalkmak. Dikilme. Ayaklanmak.
İsyan. Karşı koyma, direnme.
Ölümden sonra tekrar dirilmek. Başında durma, yönetme. Bir işe başlamak, devam etmek.
Satılan bir mal hakkında müşteri ile anlaşıp kararlaşma. Canlanmak. Kıyamet günü manasına da gelir.
Namazın iftitah tekbiriyle rüku arasındaki, kainatta ki varlıkların uzay boşluğunda ki duruşlarının düzenlendiği, bununla beraber kıraat yapılan ayakta durma kısmı.
✦✦ İnsanın bir çırpıda ayağa kalkmasıdır. Sonuna hâ harfi ilave edilerek onun aniden meydana geleceğine dikkat çekilmiştir.
Dünyanın yıkılıp harab olması. Her şeyin mahvolması. Dünyanın sonu ve mahşer meydanına bütün insanların dirilip toplanacağı zaman. Mc: Büyük bela. Fazla sıkıntı. | | | | |
Diğer Meal: “O kıyamet günü ne zaman?” diye sorar.
|
75. KIYAME / 7-8-9-10Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Ardından...
✦ basar, berak olduğunda...
✦ ve kamer hasf olduğunda...
✦ ve güneş ve kamer cem edildiğinde…
yevme-izinde… insan der ki:
"Firar yeri neresi?" | فَاِذَا بَرِقَ الْبَصَرُۙ | .7 | 7 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
izâ Kök: harfKelime: izaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Birden bire. / Bir de bakılır ki. Kelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa.
Belirli bir vakti ifade eden şart edatıdır. Gerçekleşmesi kesin olan hususlarda kullanılır. Cümleye kesinlik anlamı katar.
Mazi fiille birlikte kullanılırsa geniş zaman anlamı katar.
Cümlenin başında yer alır.
Olumsuz şart cümlesi olarak kullanılmak istendiğinde لَمْ ile beraber kullanılır.
berikal Kök: BRK:Kelime: berkFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Göz kamaştırıcı şey. Şimşek çakması. Parlama. Yıldırım. Zinetlenme, süslenme.
basaru. Kök: BS:RKelime: basarİsim, Eril Kelime Anlam: Görme duyusu. Gözün görmesi. Kalble hissetme. Kalb gözü. İdrak. Fikir. Gözleme, takib etme. | | | | | | وَخَسَفَ الْقَمَرُۙ | .8 | 8 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
hasefel Kök: H:SFKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
kameru. Kök: K:MRKelime: kamerİsim, Eril Kelime Anlam: Ay. Ay ışığında uyumayıp uyanık durmak. | | | | | | وَجُمِعَ الشَّمْسُ وَالْقَمَرُۙ | .9 | 9 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
cumiaş Kök: CMA:Kelime: cemeaFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
şemsu Kök: ŞMSKelime: şemsİsim, Dişil Kelime Anlam:
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kameru. Kök: K:MRKelime: kamerİsim, Eril Kelime Anlam: Ay. Ay ışığında uyumayıp uyanık durmak. | | | | | | يَقُولُ الْاِنْسَانُ يَوْمَئِذٍ اَيْنَ الْمَفَرُّۚ | .10 | 10 |
yekûlul Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
insânu Kök: eNSKelime: insanİsim, Eril Kelime Anlam: Yetkili ve sahib temsilcinin, beşer yaşantıdaki adı.
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
izin Kök: harfKelime: izinKelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
eynel Kök: soruKelime: eyneKelime Anlam: Soru Edatı. Nerede? Nereye? Nere?
meferru. Kök: FRRKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: 7,8,9,10. Gözler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, o gün insan “kaçış nereye?” diyecektir.
|
75. KIYAME / 11Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | | كَلَّا لَا وَزَرَۚ | .11 | 11 |
kellâ Kök: harfKelime: kellaKelime Anlam: Hükme olumsuz anlam verir. Hiçbir vakit, kat’iyen, asla.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
vezere. Kök: VZRKelime: vezerİsim, Eril Kök Anlam: Eteğine doldurup götürmek. Taşımak. Nurlu etmek, ışıklandırmak. Kelime Anlam: Sarp dağ. Sığınılacak yer. Kale. Hisar. Galib olmak. | | | | |
Diğer Meal: Hayır, hiçbir sığınacak yer yoktur.
|
75. KIYAME / 12Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Yevme-izinde... müstekarr, Rabbinedir! | اِلٰى رَبِّكَ يَوْمَئِذٍۨ الْمُسْتَقَرُّۜ | .12 | 12 |
ilâ Kök: harfKelime: ilaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.
rabbike Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
izinil Kök: harfKelime: izinKelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
mustekarru. Kök: K:RRKelime: mustekarrİsim, İSTİF'AL Kalıbı, Edilgen, Eril Kelime Anlam: Karar bulan, bir yerde sabit ve sakin olan. Kararlı. Karargah. Durulan yer. | | | | |
Diğer Meal: O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur.
|
75. KIYAME / 13Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Yevme-izinde... İnsana, takdim ettikleri ve tehir ettikleri şeyler ile haber verilir. | يُنَبَّؤُا الْاِنْسَانُ يَوْمَئِذٍ بِمَا قَدَّمَ وَاَخَّرَۜ | .13 | 13 |
yunebbeul Kök: NBeKelime: nebeeFiil, TEF'İL Kalıbı, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
insânu Kök: eNSKelime: insanİsim, Eril Kelime Anlam: Yetkili ve sahib temsilcinin, beşer yaşantıdaki adı.
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
izin Kök: harfKelime: izinKelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
kaddeme Kök: K:DMKelime: KadmFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ahhâre. Kök: eH:RKelime: ahirFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Sonra gelen. Sonraki. Son, en son.
El Ahir : Sonu olmayan. | | | | |
Diğer Meal: O gün insana, yapıp önden gönderdiği ve yapmayıp geri bıraktığı şeyler haber verilir.
|
75. KIYAME / 14-15Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Bilakis!
Şayet mazeretlerini ilka etse bile... İnsan, kendi nefsi üzre basirdir. | بَلِ الْاِنْسَانُ عَلٰى نَفْسِه۪ بَص۪يرَةٌۙ | .14 | 14 |
belil Kök: harfKelime: belKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Bilakis. Olumsuz soruya olumlu cevap anlamında evet demektir. / Vazgeçme bildirir. “öyle değil böyle”, “fakat”, “hiç olmazsa”, “bilakis” gibi manalar verdirir. / Kendinden önce bir emir veya olumlu hüküm gelmişse, o emri veya hükmü kaldırır, gelmemiş gibi yapar.
insânu Kök: eNSKelime: insanİsim, Eril Kelime Anlam: Yetkili ve sahib temsilcinin, beşer yaşantıdaki adı.
alâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
nefsihî Kök: NFSKelime: nefsİsim, Dişil, Tekil Kelime Anlam: Can, kişi, kendi, öz varlık. Bir şeyin zatı olan, kendisi. Göz. Şehvet ve gadabın mebdei olan kuvve-i nefsaniye. Fıtri meyil, bedenin hissi istekleri. Ruh, hayat, asıl. Maya. Hamiyet. Dişil (semai müennes) kavramdır.
basîretun. Kök: BS:RKelime: basiretİsim, Dişil Kelime Anlam: Hakikatı kalbiyle hissedip anlama. Kalbde eşyanın hakikatlarını bilen kuvve-i kudsiyye. Feraset. İman-ı dikkat. İbret alınacak hidayet sebepleri. Beyyine. Hüccet. Bir evin iki tarafının arası. Yer üstündeki kan. | | | | | | وَلَوْ اَلْقٰى مَعَاذ۪يرَهُۜ | .15 | 15 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
lev Kök: harfKelime: levKelime Anlam: Şart Edatı (Harf-i Cer). Eğer … se/sa anlamındadır.
Genellikle mazi fiiller ile kullanılır. Geçmiş zamanda gerçekleşmemiş bir eylemi ifade eder.
Bazen gerçekleşmesi imkansız olan istekleri ifade için kullanılır.
elkâ Kök: LK:YKelime: lekayeFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
meâzîrehu. Kök: A:Z!RKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Hatta, mazeretlerini ortaya koysa da, o gün insan kendi aleyhine şahittir.
|
75. KIYAME / 16Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Ona acele etmek için lisanını onunla hareket ettirme. | لَا تُحَرِّكْ بِه۪ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِه۪ۜ | .16 | 16 |
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
tuharrik Kök: HRKKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
bihî Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
lisâneke Kök: LSNKelime: lisan ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Dil. Konuşma dili. Lehçe.
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
ta'cele Kök: A:CLKelime: aceleFiil, 2.nci, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Çabuk, çabukluk. Bir işi çabuk yapmaya ve çabuk bitirmeye çalışma, ivedilik.
bihî. Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir. | | | | |
Diğer Meal: (Ey Muhammed!) Onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma.
|
75. KIYAME / 17Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Muhakkak onun cem edilmesi ve onun (kur'an'lanması) kıraat edilmesi BİZ'im üzerimizedir. | اِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُ وَقُرْاٰنَهُۚ | .17 | 17 |
inne Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
aleynâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
cem'ahu Kök: CMA:Kelime: cemİsim, Eril Kelime Anlam: Toplama. Bir yere getirme, biriktirme. Farklı şeyleri bir yere getirmek. Az cemaat. Yığma. Hurmanın iyi olmayanı.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kur'ânehu. Kök: K:ReKelime: kuranÖzel İsim, Eril Kelime Anlam: Kuran. Yönlendiren, yöneten. / Allah'tan mahluka her an gelmeye devam eden emirler. | | | | |
Diğer Meal: Şüphesiz onu toplamak ve okumak bize aittir.
|
75. KIYAME / 18Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Artık onu BİZ kıraat ettiğimizde... artık onun (kur'an'lanmasına) kıraat edilmesine tabi ol! | فَاِذَا قَرَأْنَاهُ فَاتَّبِعْ قُرْاٰنَهُۚ | .18 | 18 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
izâ Kök: harfKelime: izaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Birden bire. / Bir de bakılır ki. Kelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa.
Belirli bir vakti ifade eden şart edatıdır. Gerçekleşmesi kesin olan hususlarda kullanılır. Cümleye kesinlik anlamı katar.
Mazi fiille birlikte kullanılırsa geniş zaman anlamı katar.
Cümlenin başında yer alır.
Olumsuz şart cümlesi olarak kullanılmak istendiğinde لَمْ ile beraber kullanılır.
kara'nâhu Kök: K:ReKelime: karaeFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
ttebi' Kök: TBA:Kelime: tebeaFiil, İFTİ'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Tekil, Emir Kelime Anlam: Birinin arkası sıra giden, ona uyan. Boyun eğen. İtaat eden. Gr: Kendinden evvelki kelimeye göre hareke alan. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'ı görmüş olanları, ashabını görüp, onlardan hadis dinlemiş olan.
kur'ânehu. Kök: K:ReKelime: kuranÖzel İsim, Eril Kelime Anlam: Kuran. Yönlendiren, yöneten. / Allah'tan mahluka her an gelmeye devam eden emirler. | | | | |
Diğer Meal: O hâlde, biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna uy.
|
75. KIYAME / 19Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Sonra muhakkak onun beyan edilmesi de BİZ'im üzerimizedir. | ثُمَّ اِنَّ عَلَيْنَا بَيَانَهُۜ | .19 | 19 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
inne Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
aleynâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
beyânehu. Kök: BYNKelime: beyanİsim, Eril Kelime Anlam: İzah. Açıklama. Anlatma. Açık söyleme. Öğretme. Fesahat ve belagat. Söz olsun, iş olsun; vuku bulan şeyden murad ne olduğunu o şey ile alakası ve münasebeti bulunan bir sözle veya bir fiil ile açıklamaktır. | | | | |
Diğer Meal: Sonra onu açıklamak da bize aittir.
|
75. KIYAME / 20-21Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Hayır, bilakis!
Siz acil olana muhabbet duyuyorsunuz... ve ahir olanı vezr ediyorsunuz. | كَلَّا بَلْ تُحِبُّونَ الْعَاجِلَةَۙ | .20 | 20 |
kellâ Kök: harfKelime: kellaKelime Anlam: Hükme olumsuz anlam verir. Hiçbir vakit, kat’iyen, asla.
bel Kök: harfKelime: belKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Bilakis. Olumsuz soruya olumlu cevap anlamında evet demektir. / Vazgeçme bildirir. “öyle değil böyle”, “fakat”, “hiç olmazsa”, “bilakis” gibi manalar verdirir. / Kendinden önce bir emir veya olumlu hüküm gelmişse, o emri veya hükmü kaldırır, gelmemiş gibi yapar.
tuhıbbûnel Kök: HBBKelime: habbFiil, İF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Tane, çekirdek. Tohum. / Yuvarlak olarak hazırlanmış ilaç, hap. / Buğday tanesi veya buna benzer tohum. / Sivilce. / İhtiyaç. Parça. Dirhemin 1/48 kadarı.
âcilete. Kök: A:CLKelime: aceleİsim, Etken, Dişil Kelime Anlam: Çabuk, çabukluk. Bir işi çabuk yapmaya ve çabuk bitirmeye çalışma, ivedilik. | | | | | | وَتَذَرُونَ الْاٰخِرَةَۜ | .21 | 21 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
tezerûnel Kök: VZ!RKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
âhirete. Kök: eH:RKelime: ahiretİsim, Dişil, Tekil Kelime Anlam: Devamiyet. Yaşam-ı ilahinin devamlılığı. | | | | |
Diğer Meal: Hayır! Siz dünyayı seviyorsunuz ve ahireti bırakıyorsunuz.
|
75. KIYAME / 22-23-24-25Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | ✦ Yevme-izinde... (bazı) vechler nazirdir… Rabblerine nazar etmektedir.
✦ ve yevme-izinde… (bazı) vechler ise besrdir… kendisine fakıra fail olunacağını zann etmektedir. | وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَاضِرَةٌۙ | .22 | 22 |
vucûhun Kök: VCH!Kelime: vucuhİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Yüz, çehre. Tarz, üslub. Bir şeyin ön tarafı. Her şeyin karşısına gelen ve karşısında olan. Satıh. Ön. Alın. Cephe. Tarih. Suret. Sebeb. Bir şeyin nefsi ve zatı. Bir şeyin kendisi. Semt. Cihet. Münasebet. İmkan. Kur'an-ı Kerim okunuşundaki farklar. Bir memleketin ileri gelenleri.
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
izin Kök: harfKelime: izinKelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
nâdıretun. Kök: ND:RKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | اِلٰى رَبِّهَا نَاظِرَةٌۚ | .23 | 23 |
ilâ Kök: harfKelime: ilaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.
rabbihâ Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
nâzıratun. Kök: NZ:RKelime: nazırİsim, Dişil Kelime Anlam: Nazar eden, bakan. Bir idarenin veya dairenin umur ve işlerine bakan en büyük memur. Bir işin idaresine memur reis. Kabine azalarından herbiri. Nâzır. Vekil. Bakan. Vâsinin yapacağı tasarruflara nezarette bulunmak üzere musi veya hâkim tarafından tayin olunan zat. | | | | | | وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ بَاسِرَةٌۙ | .24 | 24 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
vucûhun Kök: VCH!Kelime: vucuhİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Yüz, çehre. Tarz, üslub. Bir şeyin ön tarafı. Her şeyin karşısına gelen ve karşısında olan. Satıh. Ön. Alın. Cephe. Tarih. Suret. Sebeb. Bir şeyin nefsi ve zatı. Bir şeyin kendisi. Semt. Cihet. Münasebet. İmkan. Kur'an-ı Kerim okunuşundaki farklar. Bir memleketin ileri gelenleri.
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
izin Kök: harfKelime: izinKelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
bâsiretun. Kök: BSRKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | تَظُنُّ اَنْ يُفْعَلَ بِهَا فَاقِرَةٌۜ | .25 | 25 |
tezunnu Kök: Z:NNKelime: zannFiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Bir önermede, ihtimallerden birinin akıl yolu ile ağır basması ve bunun tercih edilmesi. Sübjektif kanaat. / Şüphe. / Zannetmek, sanmak. / Sezme. / Farkına varma. Kelime Anlam: Zanneden. Sanan. Zannedici.
en Kök: harfKelime: enKelime Anlam: Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.
yuf'ale Kök: FA:LKelime: fealeFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
bihâ Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
fâkıretun. Kök: FK:RKelime: fakiraİsim, Etken, Dişil | | | | |
Diğer Meal: O gün birtakım yüzler aydındır. Rablerine bakarlar. O gün birtakım yüzler de asıktır. Bel kemiklerini kıran bir felakete uğratılacaklarını anlarlar.
|
75. KIYAME / 26-27-28-29-30Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Hayır!
✦ Köprücük kemiğine belağ olduğunda, (can verirken)...
✦ "Raky eden kim?" denildiğinde...
✦ kendisinin firak olduğunu zann ettiğinde…
✦ ve sekileri sekilerine leff olduğunda…
Yevme-izinde... mesak senin Rabbin üzredir. | كَلَّٓا اِذَا بَلَغَتِ التَّرَاقِيَۙ | .26 | 26 |
kellâ Kök: harfKelime: kellaKelime Anlam: Hükme olumsuz anlam verir. Hiçbir vakit, kat’iyen, asla.
izâ Kök: harfKelime: izaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Birden bire. / Bir de bakılır ki. Kelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa.
Belirli bir vakti ifade eden şart edatıdır. Gerçekleşmesi kesin olan hususlarda kullanılır. Cümleye kesinlik anlamı katar.
Mazi fiille birlikte kullanılırsa geniş zaman anlamı katar.
Cümlenin başında yer alır.
Olumsuz şart cümlesi olarak kullanılmak istendiğinde لَمْ ile beraber kullanılır.
belegatit Kök: BLG:Kelime: belğFiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman
terâkıye. Kök: TRK:Kelime: terakİsim, TEFA'UL Kalıbı, Eril, İsim Fiil Kelime Anlam: Tıb: Köprücük kemiği. (Azm-i Terkova) | | | | | | وَق۪يلَ مَنْ۔ رَاقٍۙ | .27 | 27 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kîle Kök: K:VLKelime: kavlFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
râkın. Kök: RK:YKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَظَنَّ اَنَّهُ الْفِرَاقُۙ | .28 | 28 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
zanne Kök: Z:NNKelime: zannFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Bir önermede, ihtimallerden birinin akıl yolu ile ağır basması ve bunun tercih edilmesi. Sübjektif kanaat. / Şüphe. / Zannetmek, sanmak. / Sezme. / Farkına varma. Kelime Anlam: Zanneden. Sanan. Zannedici.
ennehul Kök: harfKelime: enneKelime Anlam: Şart edatı. her nerede … se/sa; her nereye … se/sa; her neresi … se/sa Kelime Anlam: İsim cümlesinin manasını masdara çevirir. “enne” tercüme edilirken; “-olduğunu, -dığını” olarak tercüme edilir. Te’kid yani pekiştirme harfidir. Cümle başında gelmez. “enne”nin ismi, “mansub”; haberi merfu olur.
firâku. Kök: FRK:Kelime: firak ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: | | | | | | وَالْتَفَّتِ السَّاقُ بِالسَّاقِۙ | .29 | 29 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
lteffetis Kök: LFFKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
sâku Kök: SVK:Kelime: sakİsim, Eril
bis Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
sâkı. Kök: SVK:Kelime: sakİsim, Eril | | | | | | اِلٰى رَبِّكَ يَوْمَئِذٍۨ الْمَسَاقُۜ۟ | .30 | 30 |
ilâ Kök: harfKelime: ilaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.
rabbike Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
izinil Kök: harfKelime: izinKelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
mesâku. Kök: SVK:Kelime: mesakİsim, Eril Kelime Anlam: Bir şey ileri sürmek. Sevk edilecek yer. (Söz için) Maksat. | | | | |
Diğer Meal: 26,27,28,29,30. Hayır, can boğaza dayandığı, “Kimdir (bunu) iyi edecek?” dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş, Rabbinedir.
|
| Ayn Secavendi |
75. KIYAME / 31-32-33Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Artık o,
✦ sadakat göstermedi…
✦ ve salat etmedi!
Fakat,
✦ kizb etti...
✦ ve tevella etti...
✦ Sonra da böbürlenerek ehline zehab oldu. | فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلّٰىۙ | .31 | 31 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
saddeka Kök: S:DK:Kelime: sıdkFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Doğru söz. Bir şeyin her hususu tam ve kâmil olması. Ahdinde sâbit olmak.
Hakikata muvâfık olan. Kalb temizliği.
Peygamberlere mahsus en mühim beş hasletten birisi.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
sallâ. Kök: S:LVKelime: salliFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Salat ikame etmek. / "Salatı ikame et"… manasında. | | | | | | وَلٰـكِنْ كَذَّبَ وَتَوَلّٰىۙ | .32 | 32 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
lâkin Kök: harfKelime: lakinKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (bunun aksine) “fakat”, “ancak” manasına gelir.
kezzebe Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
tevellâ. Kök: VLYKelime: veliFiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Sahib, mâlik. Evliya. Dost Muin. Muhafaza eden. Küçük çocukların hâlinden mes'ul kimse. Sıddık. Baba. Babanın babası, ced.
El Veli : ALLAH'ın inanmak fiilidir. İnsan, özünün inancı ile ALLAH'la birleşince veli oluyor. | | | | | | ثُمَّ ذَهَبَ اِلٰٓى اَهْلِه۪ يَتَمَطّٰىۜ | .33 | 33 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
zehebe Kök: Z!H!BKelime: zehbFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Gitmek. Gönderilmek.
✦ Sapmak, gidilen yoldan ayrılmak. Doğru olandan yanlış olana çevrilmek, dönmek.
✦ Değerini değiştitmek veya aldatmak için bir şeyle kaplamak.
✦ Altın kaplamak. Kelime Anlam: ✦ Gitmek. Gönderilmek.
✦ Sapmak, gidilen yoldan ayrılmak. Doğru olandan yanlış olana çevrilmek, dönmek.
✦ Değerini değiştitmek veya aldatmak için bir şeyle kaplamak.
✦ Altın kaplamak.
ilâ Kök: harfKelime: ilaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.
ehlihî Kök: eH!LKelime: ehlİsim, Eril Kelime Anlam: Yabancı olmayan, alışık olduğumuz. Dost, sahip, mensup. Evlâd, iyal. Kavm, müteallikat. Usta, muktedir ve becerikli. Halk, umum, nâs. Bir memleketin yerlileri, bir memlekette oturanlar, yaşayanlar.
yetemettâ. Kök: MT:VKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: O, (Peygamberi) doğrulamamış, namaz da kılmamıştı. Fakat yalanlamış ve yüz çevirmişti. Sonra da kasıla kasıla ailesine gitmişti.
|
75. KIYAME / 34Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Evladır sana!... Artık evladır! | اَوْلٰى لَكَ فَاَوْلٰىۙ | .34 | 34 |
evlâ Kök: VLYKelime: evlaİsim, Eril, Tekil Kelime Anlam: Daha iyi, birincisi, başta gelmesi lâzım geleni.
leke Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
evlâ. Kök: VLYKelime: evlaİsim, Eril, Tekil Kelime Anlam: Daha iyi, birincisi, başta gelmesi lâzım geleni. | | | | |
Diğer Meal: “Bu azap sana lâyıktır, lâyık! Evet, lâyıktır sana, lâyık!” denecektir.
|
75. KIYAME / 35Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Sonra, evladır sana! Yine evladır! | ثُمَّ اَوْلٰى لَكَ فَاَوْلٰىۜ | .35 | 35 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
evlâ Kök: VLYKelime: evlaİsim, Eril, Tekil Kelime Anlam: Daha iyi, birincisi, başta gelmesi lâzım geleni.
leke Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
evlâ. Kök: VLYKelime: evlaİsim, Eril, Tekil Kelime Anlam: Daha iyi, birincisi, başta gelmesi lâzım geleni. | | | | |
|
75. KIYAME / 36Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | İnsan süda terk edileceğini mi hesab ediyor!? | اَيَحْسَبُ الْاِنْسَانُ اَنْ يُتْرَكَ سُدًىۜ | .36 | 36 |
e Kök: soruKelime: eKelime Anlam:
yahsebul Kök: HSBKelime: hasebeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
insânu Kök: eNSKelime: insanİsim, Eril Kelime Anlam: Yetkili ve sahib temsilcinin, beşer yaşantıdaki adı.
en Kök: harfKelime: enKelime Anlam: Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.
yutreke Kök: TRKKelime: terkFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Ayrılmak, uzaklaşmak, geri dönmemek üzere gitmek.
✦ Bırakma, salıverme.
✦ Hak sahipliğinden veya bunun iddiasından vazgeçme.
✦ Bakımını bırakma. İhmal etme. Kelime Anlam: ✦ Ayrılmak, uzaklaşmak, geri dönmemek üzere gitmek.
✦ Bırakma, salıverme.
✦ Hak sahipliğinden veya bunun iddiasından vazgeçme.
✦ Bakımını bırakma. İhmal etme.
sudân. Kök: SDYKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder.
|
75. KIYAME / 37-38-39Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | O,
✦ meni edilmiş meniden bir nutfe değil miydi ?
✦ Sonra alaka oldu.
✦ Ardından halk etti
✦ ve ardından sevva etti.
✦ Ardından, ondan da erkek ve dişi iki zevc kıldı. | اَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِنْ مَنِيٍّ يُمْنٰىۙ | .37 | 37 |
e Kök: soruKelime: eKelime Anlam:
lem Kök: harfKelime: lemKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Hükme olumsuz anlam verir.
yeku Kök: KVNKelime: kevnFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
nutfeten Kök: NT:FKelime: nutfeİsim, Dişil Kelime Anlam: Duru ve saf su. / Meni. Rahimde iki yarım ve ayrı cinsten hücrelerin birleşmişi. / Taşmış, dökülmüş su. / Deniz.
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
menîyin Kök: MNYKelime: meni ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Sperm. Semen. Erkek veya dişinin bel suyu. Döl suyu. Sperma.
yumnâ. Kök: MNYKelime: umniyye ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Umut, ümid. Temenni. Arzu, istek, talep. Niyet. | | | | | | ثُمَّ كَانَ عَلَقَةً فَخَلَقَ فَسَوّٰىۙ | .38 | 38 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
kâne Kök: KVNKelime: kevnFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
alakaten Kök: A:LK:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
halaka Kök: H:LK:Kelime: halkFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
sevvâ. Kök: SVYKelime: sevvaFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Seviye. Seviyeleme. Seviyelendiren, düzelten. Doğruya götüren. | | | | | | فَجَعَلَ مِنْهُ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْاُنْثٰىۜ | .39 | 39 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
ceale Kök: CA:LKelime: calFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.
minhuz Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
zevceyniz Kök: ZVCKelime: zevcİsim, Eril, İkil Kelime Anlam: Çeşit. Tür. / Sınıf. Cins. / Bir şeyi tamamlayan, bütünleyen, noksanlarını ikmal şeyler. / En az iki şeyden meydana gelen. Bunların her biri. // Karı ve kocanın herbiri.
zekere Kök: Z!KRKelime: zekerİsim, Eril Kelime Anlam:
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
unsâ. Kök: eNS!Kelime: unsaİsim, Dişil Kelime Anlam: | | | | |
Diğer Meal: O dökülen meniden ibaret az bir su değil miydi? Sonra bu, bir “alaka” oldu. Derken Allah onu yaratıp güzelce şekillendirdi. Nihayet ondan da erkek ve dişi iki eşi var etti.
|
75. KIYAME / 40Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 75 Nüzul Sırası: 31 Nüzul Yeri: MEKKE | Bunlar, mevt olanı hayy etmeye kadir olmak değil midir! | اَلَيْسَ ذٰلِكَ بِقَادِرٍ عَلٰٓى اَنْ يُحْيِيَ الْمَوْتٰى | .40 | 40 |
e Kök: soruKelime: eKelime Anlam:
leyse Kök: harfKelime: leyseKelime Anlam: Yokluk. Mevcut olmayan. Adem. / Olmadı, değildir anlamında harf. (Bunun aslı "lâyese" idi. Yâ'yı tahfif için "leyse" oldu.) Gaflet. / Bahâdırlık, kahramanlık. / Yük çekici olmak
zâlike Kök: harfKelime: zelikeKelime Anlam:
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
kâdirin Kök: K:DRKelime: kadirİsim, Etken, Eril Kelime Anlam: Bir işi yapmaya gücü yeten. Mukaddir. Muktedir. Kudreti mutlak olan ve her hususa muktedir olan.
El Kadir : Muhakkak becermek. Muktedirde becermiş olmak. Kudret. Kudret sâhibi ve herşeye kudreti yeten. Nihayetsiz kudret sahibi.
alâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
en Kök: harfKelime: enKelime Anlam: Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.
yuhyiyel Kök: HYYKelime: hayyFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Nefes alıp vermeler, hareketler, dirilikler. Diri, canlı, sağ. Bir şeyi cem' ve ihraz eylemek.
El Hayy : Hayatın umumiyeti, hayat fiili.
mevtâ. Kök: MVTKelime: mevtaİsim, Çoğul Kök Anlam: Dünya yaşantısının yüklediği görevlerden paydos olma hali. Gövdeli yaşantının bitmesi. Kelime Anlam: Ölü. Cansız. Ölmüş. Cenaze.
Cansız şeyler. Sürülmemiş topraklar. Sahibsiz yerler. | | | | |
Diğer Meal: Şimdi, bunları yapan Allah’ın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?
|